Geçen yıllarda tanıştığım bir aile şirketinde baba ve iki oğlu arasında ciddi bir yönetim çatışması vardı. Baba, otuz yılı aşkın emeğini çocuklarının tecrübesiz kararlarına teslim etmek istemiyordu. Oğullar ise yenilikçi fikirlerinin engellendiğinden yakınıyordu. Doğal olarak, iki tarafı da aynı masaya oturtmak zordu; bu yüzden onları ayrı ayrı dinledim. Babanın endişesi temelde şirketin sürdürülebilirliğiyken, oğullarınki geleceği yakalayamamaktı. İki taraf da kendince haklıydı.
Çözüm için işe ortak bir vizyon oluşturmakla başladık. Biraz zor oldu ama başardık. Babaya, tecrübelerini bir “danışman” rolüyle aktarmasını; oğullara ise yeni projelerde babalarını aktif şekilde bilgilendirmelerini önerdim. Ayrıca birlikte bir karar alma mekanizması kurduk. İlk başta zorlandılar, ancak zamanla birbirlerine güvenmeye başladılar. Şimdi ise başarılarının arkasında aile olmanın gücünü hissetmeleri, bu işin en güzel ödülü bizim için bu oldu.
Osman ÇATAK