Şirketlerde İyileştirme İçin “DEĞİŞİM”
İyileştirme kısaca her alanda daha iyisini keşfetme olarak tanımlanabilir. Daha iyisi içinde mevcut durumda değişiklik yapmak gereklidir. İyileştirme isteği ilk olarak farkındalıkla meydana gelir, farkındalık ise başarı odaklı çalışma isteği sonucu ortaya çıkar.
Değişim Nedir?
Değişim hayatın özünün ta kendisidir. Mükemmele doğru yolculuğa çıkan her varlık zaman içerisinde maddi ve manevi olarak değişime uğrar. Burada insanın ya da şirketlerin üzerinde durması gereken tek şey, zamanın getirdiği bu gerekliliğin önünde engel olmamak olacaktır.
Bir hayal ve hedef doğrultusunda kurulan şirket, ilk yılların verdiği motivasyon ve çalışma azmiyle birlikte hızlı bir büyüme gösterse de sağladığı bu başarının sürdürülebilir olması değişen koşullara uyum sağlamasına bağlıdır.
Değişim Neden Önemli?
Son yüzyılda üretilen bilgi, insanlık tarihinin başlangıcından bu zamana kadar üretilen bilgiyi katladı. Teknolojik gelişmeler baş döndüren şekilde ilerliyor ve neredeyse her gün yeni bir icat farklı bir buluş yapılıyor. Bu hızın gerisinde kalan firmalar ilk başlarda günü kurtarmanın peşine düşüyor zaman ilerledikçe hızla gelen değişimle birlikte oluşan yeni rekabet kurallarına ayak uyduramadıkları için tarihe karışıp gidiyorlar. Hızlı balığın yavaş balığı yediği dünyamızda zamanı yakalamak, güncel olabilmek hasılı değişimi gerçekleştirebilmek sürdürülebilir büyüme ve güçlü şirket olma yolunda geçilmesi gereken önemli bir eşik olarak işletmelerin karşısında durmaktadır.
Henry Ford, muazzam at arabaları yapmaya devam etseydi, bugün Ford otomobillerden bahsediyor olacak mıydık?
20 sene öncesinin teknolojisinde kalmış bir firmanın bugünün şartlarında rekabet edebilmesi mümkün müdür?
“Yanlış bir şey yapmadık ancak her nasılsa kaybettik” sözlerini gözyaşları içinde söyleyen Nokia CEO’su Stephen Elop’in sarf ettiği bu sözler zamanı yakalayabilmenin, güncelliği koruyabilmenin buna uygun strateji ve plan geliştirmenin aslında ne kadar önemli olduğuna etkili bir örnektir.
1995’den 1999’a kadar net karını 4 milyar dolara kadar getiren bu şirket, piyasanın hâkimi konumundaydı. Yaklaşık 250 milyon adet satan 1100, 2003 yılında piyasaya çıkmıştı. Başarılarıyla adından sıkça söz ettiren Nokia aynı başarıyı zamanın getirdiği değişimi yakalamada gösteremedi ve 2007 yılın da Apple’ın İphone’u tanıtmasıyla birlikte piyasadaki hâkim konumunu kaybetti.
İşletmelerin rekabetin çok şiddetli olduğu pazarlarda varlıklarını sürdürebilmeleri, pazarın isteklerini ve beklentilerini “zamanında” karşılayabilme yetenekleri ile doğru orantılıdır. İşletmenin hayatta kalmasını sağlayan bu “zamanı yakalaması” için pazarın getirdiği şartlara göre kendini güncellemesi bu şartlara uygun aksiyon alması ve tüm süreçlerinde iyileştirme için değişimi hedef edinmesi gereklidir.